Görünmeyen Yüzler, Duyulmayan Sesler projesi; sesi kısılan, varlığı görünmeyen çocuklara edebiyat aracılığıyla kolektif bir ses olmayı amaçlıyor. Savaş, iklim krizi, cinsiyet eşitsizliği, çocuk işçiliği, engellilik ve ayrımcılık gibi nedenlerle görünmez kılınan çocukların hikâyeleri bu projede hayat bulacak. Her biri farklı bir sessizliğe sahip bu çocuklar, öykülerle görünür olacak.
Bu bir çağrıdır: Gelin birlikte bir derleme öykü kitabı oluşturalım. Satır aralarında, gözden kaçan hayatları, bastırılan duyguları ve duyulmayan sesleri duyuralım. Empati, umut ve dayanışma duygusunu çoğaltmak için kalemimizi onların yerine oynatalım. Bu proje yalnızca bir kitap değil, aynı zamanda çocuk hakları ve toplumsal farkındalık adına evrensel bir adımdır.
UNICEF, UNESCO gibi kurumlarla iş birliği hedeflenmekte; çünkü bu sadece edebiyat değil, küresel bir vicdan meselesidir.
Gelin hep birlikte sevgili Esra Abalı rehberliğinde hazırlanan derleme projemizi inceleyelim.
17 Temmuz 2024 Perşembe 20.30-21.30
Zoom Bağlantısı: https://us06web.zoom.us/j/3238532844?omn=85728856722
Eserlerinizi, en geç 1 Ekim 2025 gününe kadar esra.abali@yahoo.com adresi üzerinden dosya adında sadece sizin isminiz olacak şekilde sevgili Esra Abalı ile paylaşabilirsiniz. Soru, görüş ve önerileriniz için proje ekibi ile iletişime geçebilirsiniz.
Eserleriniz 10 yaş ve üzeri tüm okurlar için; son okumaları yapılmış, word formatında, en çok üç sayfa, Times New Roman yazı karakterli, 12 punto ve 1.5 satır aralıklı olarak iletilmelidir.
Eserlerinizde Kıpırtı Çocuk'ta da tercih ettiğimiz dil ve anlatım kurallarına dikkat etmenizi rica ediyoruz.
Farklı Ama Aynı – Feridun Oral (RESİMLİ KİTAP)
Kısa Kulaklı Tavşancık – Julia Liu (RESİMLİ KİTAP)
Kıyıdaki Çocuklar – Barış İnce
Gökte Bir Tekne – Quentin Blake
Melo – Sevim Ak
Sen, Ben ve Elma Ağacı – Sevim Ak
Nefes Almadan - Gerard Van Gemert
Savaşı Bitiren Sinek - Bryndis Björkvindsdottir
Işık’ın Yolu – Nalan Yılmaz
Ben bir Hayaletim – Güzin Öztürk
Düdüklü Tencere Orkestrası – Dilge Güney
Yağmur Adam ve En Güzel Dans – Özge Bahar Sunar
Beyaz Pantolon – Yaşar Kemal
Miguel – Alfredo Gomez Cerda
Sınıfta Kalanlar Okul Açtılar – Miyase Sertbarut
Babam Bir Çalıya Dönüştüğünde – Jok van Leeuwen
Balık – Lauren S. Matthews
Parmak Uçları – Seran Demiral
Okena’ya Çiçekler – Elif Bülbül
Kumru’nun Gördüğü – Ahmet Büke
Yapboz Çocukları – Mehmet Atilla
Kar Kurdu ve Canavar – Güzin Öztürk
Çizgili Pijamalı Çocuk – John Boyne
Çöp Plaza 1,2 – Miyase Sertbarut
Bir gün Herkes – Miyase Sertbarut
Çöplük – Andy Mulligan
Kocaman Kalpli – Jo Hoestlandt
Çikolataca Konuşur musun? – Cas Lester
Dönme Dolap – Tülin Kozikoğlu
Kömür Karası Çocuk - Müge İplikçi
Proje yürütücüsü
Esra Abalı
Proje ekibi
Ayfer Demirtaş, Elif Çelebi, Gülay Pamuk, Nazlı Akçura
Proje danışmanı
Nevzat Süer Sezgin
Projenizin adı
Görünmeyen Yüzler, Duyulmayan Sesler
Projenizdeki iş birlikleri
Eksi 18 Edebiyat Topluluğu yazar ve çizerleri
Yayınevleri
STK, hibe / fon kuruluşları ve şirketlerle görüşme yapılması planlanmaktadır.
Projenizin gerekçeleri
Gelin birlikte bir derleme öykü kitabı yapalım. Satırlarına görünmeyen ve duyulmayan çocukları koyalım. Kim bu çocuklar?
Çatışma ve Savaş Bölgelerinde yaşayanlar. Dünya genelinde 473 milyon çocuk şu an böyle bölgelerde.
İklim krizi ve doğal afetlerden etkilenenler. İklim krizi nedeniyle iklim mülteciliği kavramı oluştu. Eco-enxiety (eko-kaygı bozukluğu) özellikle kentli çocuklarda görülüyor. Gelecekle ilgili olarak umutsuzluk temelli bir kaygı. Kirli havanın yarattığı sağlık sorunları. Afet sonrası hasar görmüş bölgelerde yaşanan eğitim ve sağlık sorunları. Kuraklık nedeniyle ayak seslerini duyduğumuz gıda krizi.
Görünmeyen, duyulmayan kız çocukları ve cinsiyet temelli eşitsizlikler. Kız çocuklarının eğitime erişiminin engellenmesi, erken yaşta evlendirilmeleri ve ev işi, hasta bakıcılık dendiğinde önce kız çocuklarının akla gelmesi.
Çocuk işçiliği, zorla çalıştırılan çocuklar. Burada cinsiyet ayrımı yok. Hem kız hem de erkek çocuklarının sömürüsü söz konusu. Tarlada, tekstilde, madende çalıştırılan ve en korkuncu da silah altına alınıp asker yapılanlar.
Engelli çocukların görünmeyen mücadelesi. Onların yaşadığı görünmezlik, yalnızca fiziksel değil, sistemsel ve toplumsal bir görünmezlik. Üstelik bu görünmezlik, geri kalmışlıkla alakalı değil. Her ülkede yaşanan, sadece dozajı ve biçimi değişen bir sorun. Engelli çocuklar çoğu zaman fiziksel mekânlardan, sosyal etkinliklerden ve eğitimden dışlanıyor. Onları sadece yardıma muhtaç bireyler gibi gören bakış açısı, özgün yeteneklerini, hayallerini ve kimliklerini görünmez kılıyor. Toplumda, medyada ve edebiyatta genellikle ya “acıma nesnesi” ya da “ilham kaynağı” olarak temsil ediliyorlar. Türkiye gibi ülkelerde ise kaynaştırma eğitimi uygulamaları hâlâ yetersiz. Okullarda fiziksel düzenlemelerin eksikliği, öğretmen yetersizlikleri ve akran zorbalığı, engelli çocukların okula devamını zorlaştırıyor. Evde eğitim alan çocukların ise sosyal izolasyonu artıyor. Görme, işitme, otizm, zihinsel ve ortopedik engeller farklı yaklaşımlar gerektiriyor ama çocuklar tek kalıba sokuluyorlar. Engelli çocuklar çoğu zaman parkta, sinemada, etkinliklerde yoklar. Çünkü mekânlar erişilebilir değil. Çocukluk için sıradan olan etkinlikler, haklar ellerinden alınmış oluyor. Oyun hakları bile gaspediliyor. Böyle olunca da aileler sosyal baskı, yalnızlaşma ve tükenmişlik hissi yaşıyor. Engelli karakterler genellikle ya kurtarılması gereken ya da mucizevi başarı hikâyesi ile edebiyatta yer alıyor. Gerçek hayatın sıradanlığı içinde düşünen, hayal kuran, hata yapan, komik olan, oyun oynayan engelli çocuk karakterlere çok rastlamıyoruz. Halbuki engeli değil, çocuğun karakteri ön planda olmalı.
Irk, dil, din ve/veya fiziksel farklılıklar yüzünden sesi kısılan görünmez çocuklar. Farklı ırk ve dinden olan çocukların yaşadığı görünür, görünmez dışlanmalar. Derisinin rengi, vücut şekli, doğuştan getirdiği birtakım farklılığa sahip ya da geçirdiği hastalık nedeniyle görünümü farklı olan çocuklar. Akran zorbalığı, sosyal dışlanma gibi sorunlar yaşıyor. Bu çocuklar sıklıkla temsilden yoksunlar. Çocuk kitaplarında, reklamlarda, oyuncaklarda kendilerini görme şansları pek yok. Kendi var oluşlarının değerli olduğuna dair inanç geliştirmeleri çok güç.
Projenizin amaçları
Empati kurmak ve kurdurmak,
Umut tohumları ekmek,
Çözüm için ilham olmak,
Adalet, empati ve dayanışma duygularını yeşertmek,
Projenizin hedef kitlesi
10 yaş ve üstü tüm okurlar
Projenizin süresi
Temmuz 2025 - Nisan 2026
Projenizin aşamaları
Temmuz 2025 - Projenin ilgili yazarlara ve çizerlere duyurulması
Temmuz 2025 - Proje ile ilgili çevrimiçi tanıtım toplantısı yapılması
Ekim 2025 - Eserlerin son gönderilme tarihi
Öngörülen tarih Kasım 2025 - Seçilen eserlerin duyurulması
Öngörülen tarih Şubat 2026 - Editörlük, kitap kapağı vb. çalışmaların bitimi ve yayınevine teslimi
Öngörülen tarih Nisan 2026 - Kitap tanıtımı