Klaros'un Gizemi için

Gönül Çatalcalı28 Ocak 2022
Okuma Süresi: 4 dakika

Klaros’un Gizemi, iki kardeşin Ahmetbeyli Köyüne yaz tatilini geçirmek için gitmeleriyle başlıyor. Çocukların anne ve babaları akademisyendir ve bir araştırma için yurt dışına çıkmak zorundadırlar. Ada’yla Fırat’ı, dedeleri ve babaannelerinin yanına bırakmaları gerekmiştir.

Çocuklar büyüklerinin yaşadığı köyü sevseler de bütün bir yazı orada geçirme düşüncesinden hoşlanmazlar. Oysa Ahmetbeyli’de her yıl kısa süre de olsa gördükleri, arkadaş oldukları çocuklar vardır. Büyükanne ve dedeleri onlara güzel bir tatil geçirtmek için sürprizler hazırlamışlardır. En büyük sürpriz Çakıl’dı. Dedelerinin yeni sahiplendiği minik kangal, Ada ve Fırat’ın ilgi odağı olmayı başardı kısa sürede. S. 15

Tavuklar, bıldırcın kümesleri, yumurtalar, sebze bahçelerinden elleriyle topladıkları salatalıklar, domatesler, ailece bahçedeki sundurmanın altında yenen yemekler... Yazar, doğayı ve yakın aile ilişkilerini olaya katarak hem Ada ve Fırat’a hem de okurlara sıcacık bir roman atmosferi yaratıyor. 

Başlangıçta okullar açıldığında arkadaşlarına anlatmak istediği gibi bir tatil yapamayacağı için üzgün olan Ada, hayatının hiç unutamayacağı, en ilginç tatilini burada geçiriyor.

Görsele tıklayabilirsiniz.

Menderes ilçesinin Ahmetbeyli vadisinin taban düzlüğünde bulunan bir antik kent olan Klaros,  mitolojiye göre Kâhin Tanrı Apollon'un kurduğu önemli bir bilicilik (kehanet) merkezidir. Bu antik kentin efsanelerinden biri, metnin içerisine çocukların ilgisini çekecek biçimde başarıyla yerleştirilmiş ve yazar romanını bunun üzerine kurmuş. Dokuz yaşındaki Ada bu efsanenin başkahramanı olmuş. Tarih, antik kent ve mitoloji ve bugünün güzel harmanlandığı bir roman çıkmış ortaya. Merak unsurları, yarı fantastik olarak da adlandırabileceğimiz bu yapıta iyi yerleştirilmiş. Öyle ki Ada’nın Antik Çağ’ın bir tapınağında, o dönemin mermerden yapılmış büyük evlerinden birinde dolaşmasını, Işıklı Klaros’ta yaşadıklarını izlerken bütün gerçeküstü unsurları gerçekmiş gibi algılayıp sayfaların nasıl aktığını anlayamıyor okur.  

Sevin Sezgin, hem yetişkin hem de çocuk öykülerinde dili özenli kullanan bir yazar. Temiz bir Türkçeyle kaleme alınmış bir netin Klaros’un Gizemi. Özellikle okuru metnin içine alan başarılı çevre betimlemeleriyle ilgi çekiyor.  

Gündüzün boğucu sıcağı yerini gecenin serinliğine bırakmıştı. Hafif hafif esen yel, dağlardan getirdiği yabani ot kokularını Klaros’un üzerine serpiştiriyordu. Binlerce yıldır kaderine terk edilmiş heykeller, ay ışığında birer hayalet gibi duruyorlardı... S. 55

Ada, önünde uzanan kente baktı, tüm binalar bembeyaz mermerdi. Güneş vurdukça yansıyan ışıltı öylesine güçlüydü ki beyazlık gözlerini kamaştırdı. Denize doğru uzanan tabanı mermerden bir caddede yürüyorlardı. S. 57

Yazarın arkeoloji ve sanat tarihi alanlarındaki birikimlerini çocuklar için yazdığı kitaplarda kullanması çok değerli. Sezgin’in, antik dönem kalıntılarına bir zamanlar “harabe, üç beş sütun, taş yığınları” gözüyle bakan bir toplumun çocuklarında farkındalık yaratmaya çalışmasını takdire değer buluyorum.

Sevin Sezgin’in çocuklar için yazdığı “Bakla Böceği”, “Kırmızı Bisiklet” adlı öykü kitaplarının yanı sıra “Bir Deniz Ülkesinde” ve “Ben Seni Çok Sevdim” adında iki yetişkin öykü kitabı var. Pek çok seçkide öyküleriyle yer almış. Deneyimlerini, birikimlerini aktaracağı yeni kitaplarını bekliyoruz.

Kitabın yazarı Sevin Sezgin ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi almak isterseniz, görsele tıklayabilirsiniz.

Açık Kürsü'de yayımlanan içerikler, doğrudan yazarın kendi sorumluluğundadır.

Eksi 18 Edebiyat Topluluğu'nun görüşlerini yansıtmayabilir.