Tam 12'den

Derleme Şiir Kitabı Projesi

Bu proje, topluluk katılımcılarımız içindir.

Topluluk katılımcılarımızdan sevgili Sultan Topçu'nun çağrısı ile 12. dönem katılımcılarımızın bir araya gelerek tasarladıkları "Tam 12'den" derleme şiir kitabı projesi hayata geçiyor. Projenin ayrıntılarına aşağıdaki bilgilerden ulaşabilirsiniz.

Bir şiir uçuralım gökyüzüne

Rengarenk bir uçurtma gibi

Koşsun rüzgârın peşinden özgürce

Aman pek de haylaz

Upuzun kuyruğu ile salınıverdikçe

Kıkırdasın şu koca bulut

Neşelensin biraz

Bir şiir uçuralım gökyüzüne

Kıpır kıpır heyecan içinde

Hop oraya hop buraya

Kanat çırpıp dursun

Bir kelebek gibi kararsız

Havalanıp konsun çiçeklerin üzerine

Hep böyle mutlu olsun

Bir şiir uçuralım gökyüzüne

Ardında bıraktıklarına

Azıcık hüzün, azıcık özlem

Varacaklarına çokça merak olsun

Bir beyaz güvercin gibi

Sonsuzluğa yükselirken

Yeryüzünden bakan tüm çocukların yüreği umut dolsun

Proje Tanıtım Toplantısı

Toplantı Kaydı

Tanıtım Sunusu

tam 12'den sunum.pptx
TAM 12'DEN KONU.My Movie.mp4

Katılım Koşulları

İçerik Kriterleri:

Biçim Kriterleri:

Son başvuru tarihi : 12 Ocak 2023

Gönderim adresi: stopcu@isikkent.k12.tr

13 Aralık 2023'teki Topluluk İletisi:

Sevgili Eksi 18'liler, 

TAM 12’DEN ŞİİR projemize göstermiş olduğunuz ilgi ve verdiğiniz emek için teşekkür ederiz. Bugün proje kurulu tarafından seçilen şiirler ve gözden geçirilerek yeniden gönderilmesi gereken şiirler mail yolu ile bildirilmeye başlandı. 

Güzel haber; özellikle Nazmi Ağıl ile yapılan Eksi 18 Kampüs dersinden sonra beklentimize uygun daha çok şiirin yazılabileceğine olan inancımız arttığı için yeni şiirlerin 12 Ocak 2023 tarihine kadar gönderilmesine karar verildi. 

Şiirler seçilirken;

👉🏼 Hedeflenen yaş grubunun gelişim özellikleriyle uyumlu olmasına (8-12 yaş) 

👉🏼 Çocuk edebiyatının çocuğa görelik ve çocuk gerçekliği ilkeleri başta olmak üzere temel ilkelerin gözetilmesine

👉🏼 Konu veya iletinin Tam 12'den vuran etkileyici, sıra dışı, yaratıcı vb. olmasına ya da sıradan bir konunun sıra dışı sunulmasına, iletinin dikte edici bir yolla verilmemesine

👉🏼 Şiirin çocuk ağzından yazılmasına 

👉🏼 Şiir; anne, baba, dede vb. anlatsa da baş karakterin çocuk olmasına ve çocuğun duygularının anlatıma yön vermesine 

👉🏼Konu ve iletinin bugünkü çocuğu yakalamasına ve bugünkü çocuğun var oluş serüvenine katkıda bulunmasına dikkat edildi.

Bu bağlamda güçlendirilmesi gereken yanlarımız şunlardır: 

👉🏼Gelen şiirlerde mevsimler, renkler, gökkuşağı, duygular, oyun, kedi ve köpek sevgisi gibi konularda yoğunlaşma olmuştur. Konu çeşitliliği için kalbinize ihtiyacımız vardır. :)

👉🏼Ders ya da öğüt veren yetişkinler ya da bilgi veren kitaplardan söz edilen metinlerde nitelik zayıflamıştır. Öğütlerden uzak durmak hepimizin yararına olacaktır ;) 

👉🏼Ebeveyne ya da öğretmene yüklenen uyaran, kızan vb. kisilik özellikleri anti tezi yer almadığında niteliği zayıflatmaktadır. Tüh, kaka yetişkinler ilgi alanımız değildir ;)

👉🏼 Manzume şeklindeki hikaye edici metinler; sayfa sayısı, uzunluk vb. sebeplerden seçilememektir. Çünkü daha çok esere yer vermek isteriz ama kağıt çok pahalıdır ;)

👉🏼Şiirlerdeki çelişki, tutarsızlık gibi anlam kargaşaları hedef kitle için olumsuz olacağından estetik bakış açılı ancak yalın metinler tercihimizdir. Biz tutarsız olursak canım çocuk ne yapsın ;)

👉🏼Şiirin bicim özellikleri (ahenk, söz sanatları vb.) kullanımı niteliği arttırmaktadır. Şiir, şiirseldir ;)

👉🏼 Kendi çocukluğumuzu referans alsak da hedef kitlemizin bugünkü çocuklar olduğu göz ardı edilmemelidir. Biz büyüdük ve kirlendi dünya ;) 

Herkese Tam 12'liler olarak kocaman sevgiler gönderiyor mısralarınızı heyecanla bekliyoruz. ☘️

Okuma Önerileri

Sevgili Ekin Soytürk tarafından hazırlanan "Çocuk Edebiyatında Şiir" çalışmasını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Çocukların bilişsel, dilsel ve kişilik gelişiminde yazınsal yapıtların önemi oldukça büyüktür. Bu yazınsal türlerden biri de şiirdir. ‘’Şiir, genel anlamda, insan ve yaşam gerçekliğini, sözcüklerin diliyle anlamaya ve anlatmaya dayalı estetik bir eylemdir.’’ (Sever, 2013: 146). Şiir, alıcılara (okuyucu/dinleyici) farklı duygular yaşatır. Aynı şekilde yazar da bizlere ‘kendi diliyle’ seslenir. Çocuk edebiyatında şiir, çocukların dil becerilerini geliştirmelerinde, sözcüklerin büyüsünü ve dilin matematiğini kavramalarında önemli bir araçtır (Önkaş Açık, 2009:2). Şiirden beslenen çocuk, duygu ve düşünce dünyasının sınırlarını aşıp yaratıcılığın derin sularında yüzebilir. Yener (2015:503) ise çocuk şiiri hakkında şu açıklamalarda bulunmuştur: ‘’ Çocuk şiiri yetişkin okurun da zevkle okuyup, imgeleriyle metaforlar yaratabileceği denli güçlü olmalıdır. Şiir, çocuğu yazmaya heveslendirmeli, estetik duygular uyandırmalıdır. Düşünsel, duygusal çağrışım, coşku yaratmalıdır. Şairin birikimlerini içermeli, ancak okur bu birikimi sezebilmelidir. Şair, çocukları iyi anladığını onlara duyumsatmalıdır.’’ 

Şiiri şiir yapan belli başlı unsurlar yer almaktadır. Sözgelimi, düş, yani ‘imge’ olmadan ölü bir şiirle karşı karşıya kalınır. Her mısra aynılaşır ve sözcüklerin büyülü dünyası görünür kılınamaz. 

‘’Şiirin ana yapı taşıdır imge. Çünkü duyularla algıladığımız varlıkların, durumların zihnimizdeki görüntüleri, bunların şiire yansımış biçimleridir imgeler. Ozan dış dünyaya duyularıyla bakar; dünyadan algıladıklarını dilde yeniden biçimlendirir. Algılamaysa görme, işitme, tatma, dokunma, koklama yoluyla gerçekleşir. Bir bakıma edindiğimiz yaşantı ve birikim, duyularımız aracılığıyla oluşmuştur büyük ölçüde, izlenimlerimiz de öyledir. Şiirin duyarlığımızı harekete geçirmesi, kafadan çok yüreğimize seslenmesi de yine bununla açıklanabilir. Genellikle şiir, duyularımız aracılığıyla dünyayı bize tanıtır. Duygusal boyutlu bir dille yaslanması da bundandır.’’ (Özdemir,2007:58). 

Yaratıcılık, insanları sürekli besleyip dinç tutan önemli bir beceri alanıdır. Yaratma denilen süreç, çocukların dünyasına benzer. Onlarınki gibi bir beyin ve yürek, bu süreçte bireylere yol gösterici olabilir. Yaratıcılığın üst seviye de olduğu türlerden biri de şiirdir. Dilin yaratıcı anlatım gücünü tanımaları, sezmeleri; işitsel olarak ses ve sözcüklerin yarattığı uyumu duyumsayabilmeleri için çocuklar, erken dönemden başlayarak masal, bilmece, tekerleme gibi yazınsal ve dilsel ürünlerle birlikte şiir diliyle de tanıştırılmalıdır (Sever, 2013:147). Şiirde genel anlamda az ve öz sözcük kullanılır ancak şiirin kalbi çok yüksek atar. Mecazlar, benzetmeler, söz oyunları ile kalbin coşkusu daha da kuvvetlenir.

İlk kez Edward Lear tarafından yaygınlaştırılmış olan Limerick adı verilen ve beş dizeden oluşan nükteli şiirler, saçma şiirler arasında yerini almaktadır ve bu şiirler, böylesi eserlerde ritim ve sesin ne denli önemli olduğunu açıkça belirtir (J. Lukens, J. Smith ve M. Coffel, 2021:265). Bu tarz şiirlere eğlenceli, hareketli, belli bir ritimde dans edip kahkahalar atan dizeler topluluğu da denilebilir. Shel Silverstein’in şiirleri, öz ve şaşırtıcı mısralardan meydana gelir. Silverstein, mısralarında sık sık alışmadık mekânlar seçer. Şiirlerinden birinde anlatıcı, aslanın içinden konuşur; bir diğerinde boa yılanı tarafından yutulmaktadır. Elbette öğretmenler öğrencilerini daha gelişmiş şiir türüne çekmek isteyebilir ancak Shel Silverstein’in saçmalık dolu, basit ve eğlenceli nazımı kesinlikle çocukların gönlünü çelecek, şiir sanatının ille de korkutucu, ciddi ve soyut olmadığını görmelerine yardımcı olacaktır (akt: J. Lukens, J. Smith ve M. Coffel, 2021:265). Gerçekten de şiirin diğer türlere göre zor ve karmaşık bir yapıda olmadığının, sadece çok daha fazla hayal dünyasında dolaşmamızın gerekli olduğu bilgisinin öğrencilere aktarılması gerekir.  

Saçma bir şiir örneği:

Awful Ogre Speaks ot Toast (Korkunç Dev ve Kızarmış Ekmek)

My toaster’s out of order (Ekmek kızartma makinem bozuk)

But I’m no knucklehead (Ama ben dangalak değilim)

Until it’s properly repaired (Tamir olana kadar)

A dragon toats my bread (Ejderha tarafından kızartılacak ekmeğim)

Saçma şiirler dışında da pek çok şiir türü bulunmaktadır. Sözgelimi, kulağımıza hafif bir melodi fısıldayan lirik şiirler vardır. Bu tarz şiirlerde genellikle anlık duygu durumları vardır. Bunun dışında haiku dediğimiz diğer bir şiir türü de vardır. Japonlara özgü bu şiir türü oldukça kısa mısralardan oluşur. Günümüzde genellikle yetişkinlerin kaleme aldığı haikuları çocuklarla da buluşturmak, onlara farklı bakış açıları kazandırmak önem taşımaktadır. Şiire dair söylemler çok çeşitli olsa da ele alınması gereken önemli diğer bir nokta da Şirin Ruhi’nin (2019:101) Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı adlı kitabında belirtmiş olduğu şair, çocuk ve poetik cesaret konusudur. Bu içerik aşağıda genel hatlarıyla açıklanmıştır:

Şiirini Açıklayan Şairin Durumu:

Şiirini açıklamaya kalkışan şair, ördüğü ağın üzerinde dansa kalkışan örümceğe benzer. Örümcek, dansı sırasında oyundan aldığı haz nedeniyle, onu izleyenleri de ağına yakalayanları da fark etmez. Kendini dansa öyle kaptırır ki ördüğü ağ, tuzağı olur. Çocuk şiirlerinin durumunu da dans eden örümceğe benzetebiliriz. Çocuk şairleri, karşı karşıya oldukları poetik tuzağın farkında olsalar dahi, genellemeci eleştiri tuzağına düşmekten kurtulamazlar. Genellemeci eleştiri tuzağına düşmelerinin en temel nedeni, çocuk şairi olmak gibi bir misyona sahip olmalardır. Bu yüzden çocukta kendini açıklayan her çocuk şairi, dıştan ve içten kuşatılmışlığı yoğun biçimde yaşar. Aslında bu yalnızca çocuk şairlerinin açmazı değildir. Çocukla ilgili bütün edebiyat ve sanat alanlarıyla ilgilenen yazar ve sanatçılara miras kalanı hafife alma, çağlara göre değişse bile yaşanan bir gerçektir.

Çocuk Şairi:

‘’Çocuk Şairi’’, hep yeni ve taze şiirin şairidir. Şiirinde çocukla birlikte aynı fotoğrafta görünür ancak bunu başarmayı hak eden şairler çocuk şairi katına yükselebilirler. Şiir, şairin içinin daha görünür duruma gelmesi değil midir zaten? Çocuğu içselleştirmiş şair, en saf, en iyi bildiğimiz ve en bütünlüklü parçamız olan çocuğa ayna tutarak çocuk katından seslenir dünyaya. Şair bu biricikliğe sahip seslenişinde, şiirinin mimarisini çocuk algılaması ve çocuk mantığıyla kurmadıkça hakikiliğini koruyamaz. 

Büyümek İstemeyen Şiirler:

Öznesi çocuk olan şiir yazımında, çocuğun bilinç ile bilinç dışı algısının sınırlarını bilmek, somut ile soyutun sınırlarının farkında olması gerekir ve şairin kendi çocuk bilgisiyle yüzleşmesi şarttır. Çocuk bilgisinin en temel dayanağı ‘çocuk dili’ ve ‘çocuk gerçekliğidir. Çocuk dili, dil bilgisinden öte anlamlar içerir. Fazıl Hüsnü Dağlarca, ‘’bilgi dili’’ biçiminde adlandırdığı bu kavramla çocuk ve şairi ilişkilendirir. Şairlere şunu önerir: ‘’Gözlerinizle görmeyiniz, sözcüklerle görünüz; sözcükler gözleriniz olsun.’’ Şairlere, seçtikleri sözcükleri parmakları ile tartmayı öneren Dağlarca, şiirde sözcük kullanımını ve şiiri ‘çocuğa göre’leştirmeyi ‘sözcük yeğnikliği’ ’yle * açıklar. Türkçenin en görkemli çocuk şairi Dağlarca’ya göre çocuk şiiri olamaz. Olsa olsa bazı şiirler büyümemeyi seçer, ‘’ilk yaşlarda durarak’’ var ederler kendilerini. Bu şiirler, şiirin ilk açılımı olarak şiirde yapıyı, nesnelliği ve konuları ‘çocuk bakışına göre oluşturarak ilk duyarlılıklar, ilk özgürlükler, ilk ölçüler biçiminde var olur.

Yeğnik: Ağırbaşlılığı az olan anlamına gelmektedir.

Öneriler:

Şiiri belli başlı temalara sıkıştırmadan, farklı, özgün içeriklerle donatmak, bu tür de yazı yazanların en önemli görevlerinden biri olmalıdır. Gerçek bir çocuk şiirinde aşağıda sıralananlar olmalı;


‘’ Şiir, bir hayaller denizidir. Koca mavilikten bin bir çeşit düş balıkları yakalamak mümkün.’’ 

Sloganı da bize yol gösterici olabilir☺

Dünyadan ufak bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum: 

Kenneth Koch imzalı Rose, Where Did You Get That Red? Eserinde yazar, New York’ta ilkokul öğretmeni olarak çalıştığı zamanki deneyimlerinden faydalanarak çocukların şiir yazmayı nasıl öğrencilerini okurla paylaşır. Koch, tıpkı Love that Dog eserindeki Bayan Strechberry’nin Jack’e yaptırdığı gibi öğrencilerine usta şairlerin şiirlerini taklit ettirmiştir. ‘Taklit’ öğrencilerin şiirlerini ne kadar geliştirir bilemem ama en azından ben böyle bir uygulama denemezdim. Bence önemli olan çocukların yani, o eşsiz hayal gücüne sahip bireylerin şiir yazarken tamamen kendileri olup kendi zihinlerinde bir yolculuğa çıkmalarını tercih ederdim. Tabii ki her birimiz başkalarından ilham alıyoruz, almalıyız da hatta ancak bize ait olan sözcüklerin büyüsü çok daha başka. 

Çocuk şiiri demek, sadece çocukları, çocukluğu anlatmak demek değildir. Sözgelimi, eğer bir şair yetişkin dili kullanarak çocukluk konusu hakkında şiir kaleme alırsa bu çocuk şiiri kategorisinde değerlendirilemez. Önemli olan çocuğun dili ile şiirler kaleme almaktır. Çocuk şairi sürekli sormalı, düşünmeli ve merakını hiçbir zaman askıya almamalıdır. Özellikle ‘merak’ duygusunu her zaman cebinde taşımalıdır.

Kaynakça:

Proje Hakkında

Proje adı 

Tam 12'den

Proje yürütücü

Sultan Topçu

Proje ekibi

12. dönem katılımcıları (Berrak Deniz, Betül Kotan Atak, Ekin Soytürk, Esra Abalı, Fatma Ber, Gülseren Delibaş, Melek Karanisoğlu Güder, Nurşen Acar, Özlem Yılmaz, Sultan Topçu, Tuğçe Temiz, Zehra Külekci

Proje destekçileri

Nevzat Süer Sezgin & Yusuf Çağlayan

Projenin gerekçesi 

Savaş, kıtlık, hastalık, kriz, kontrolsüz tüketim, bağımlılık gibi büyük sorunların arasında kalan küçük kalpler; etiketlenme, ayrıştırılma, ötekileştirilme, hırslara alet edilme gibi kendilerine yönelik bir çok olumsuz davranış ve tutumla yüz yüzeler. Bu proje ile bugünün çocuklarının "ben de bu dünyada varım" seslenişini duyurmayı; umut, sevgi, barış, özgürlük, adalet gibi duygulardan esinlenen şiir örneklerini bir araya getirerek kitap oluşturmayı amaçlıyoruz. Böylece çocukların şiirle büyümelerine katkıda bulunmak istiyoruz.

Projenin amaçları 

Ülkemizde çocuklara yönelik şiirlerin ilk örneklerine, 17. yüzyılda Nabi ile birlikte rastlanmış, bu alandaki asıl gelişme ise 20. yüzyıldan itibaren görülmüştür. Ancak çocuklara yönelik yazılan ve yayımlanan pek çok şiir ne yazık ki içerik olarak onlara hitap etmemekte sadece "çocuk temasıyla" yazılmaktadır. Maalesef bu nedenle çocuklarımız, dil ve duygu gelişimleri açısından oldukça önemli olan şiirle bir türlü yakınlaşamamaktadır. Tam 12'den adlı projemiz ile dil, içerik, biçim, söyleyiş ve imge yönünden çocukların düzeyine uygun, okumaktan keyif alabilecekleri ve okurken kendilerini bulabilecekleri şiirleri bir araya getirmeyi hedefliyoruz.

Projenin hedef kitlesi 

8 - 12 yaş arası çocuklar 

Projenin aşamaları 

Seçici Kurul