Veliler Bit Peşinde Hakkında
Sülbiye Yıldırım, 15 Ekim 2025
Okuma Süresi: 5 dakika
Sülbiye Yıldırım, 15 Ekim 2025
Okuma Süresi: 5 dakika
Güzin Öztürk’ün, “Veliler Bit Peşinde” isimli öykü kitabı, bu yılın Ağustos ayında, yayımlandı. Yazar, bir okulda geçen bitlenme olayından yola çıkarak öyküsünü kurgulamış. Kurgunun ana çatışması ise, yetişkinlerin bitlenmekten duydukları utanç ve baskı aracı haline gelen koruma duygusu. Yazar, bu anlamda anne babaların davranışlarına, oldukça tarafsız bir gözle mercek tutuyor.
Öyküde Işıl, Onur ve Başak aynı sınıfta okuyan üç sıkı arkadaşlar. Her ne kadar öykü onların üzerinde kurgulansa da, yan karakterlerden biri olan, Başak’ın babası Veli Bey, öykünün çatışmasını derinleştiren önemli bir başka karakter. Elbette, öğrencilerin saçlarında turistik geziye çıkan sosyete bitlerini de unutmamak gerekir.
Size öyküyü ve karakterlerini anlatmayacağım. Söylemleri ve davranışlarıyla oldukça ilginç bulduğum Veli Bey’den de söz etmeyeceğim. Şu kadarını söylemeliyim ki, öyküyü okurken Veli Bey'in yaptıkları karşısında zaman zaman kızacak, zaman zaman gülümseyeceksiniz. Hatta yapıp ettiklerini sorgulayıp sorgulamalarınıza kendinizi de dâhil edeceksiniz.
Toplumsal hafızamızda oldukça kötü şöhreti olan bit, hâlâ çok ürktüğümüz bir böcek. Tarih boyunca yoksulluğun, kötü yaşam koşullarının, savaşın sembolü olmuş. Sebep olduğu Tifüs hastalığı, özellikle Ortaçağda kitlesel ölümlere yol açmış. Günümüzde tıptaki gelişmeler, sağlık ve temizlik koşullarının iyileşmesi, biti kolayca yenmemizi sağlıyor. Varlığını tespit ettiğimiz an, hemen yok edip yayılmasını, hastalığa yol açmasını önleyebiliyoruz artık. Ama kollektif bilinçaltımıza yerleşen korkuyu yenemiyoruz. Üstelik, koşulların sağladığı olanaklar, korkumuza, utanç duygusunu da ekliyor. Çünkü suya sabuna, biti yok eden maddelere ulaşmanın kolaylığında, bitlenmek ayıbımıza gidiyor, kabullenemiyoruz.
Güzin Öztürk, biz yetişkinleri bu utanma duygusuyla yüzleştiriyor. Bu duyguyu, Başak’ın babası Veli Bey, Işıl’ın babası Volkan Bey ve annesi Ece Hanım’la okura da geçiriyor. Öyküde, bu üç karakterin davranışları, yetişkinlerin bitlenmekten duydukları utancı çok iyi yansıtıyor.
Öykünün önemli bir özelliği de, geçmişte yoksullukla özdeşleştirilen bitin, sınıf atlayarak sosyeteleştiğine, sınıfları eşitlediğine dikkat çeken ironik yanı. Hali vakti yerinde olan ailelerin çocuklarının gittiği okulda öğrencilerin bitlenmesi, yetişkin utancını daha sahici kılıyor. Ayrıca, kurgunun çeşitli komik olaylarla derinleştirilmesi, ana çatışmanın bu olayların eşliğinde, mizahi bir dille verilmesi, öyküyle okur ilişkisini diri tutuyor.
Güzin Öztürk, öyküyü kurgularken aile ve arkadaşlık ilişkilerini de öncelemiş. Olay örgüsünü zenginleştiren, karakterleri sahici kılan ilişkilerin sıcaklığı, okumayı zevkli hale getiriyor. Aynı zamanda da kurguyu derinleştiriyor. Çocuklar arasındaki dayanışma ve arkadaşlık ilişkisinin samimiyeti ve sıcaklığı okura da geçiyor. Ayrıca yazarın yalın ve işlek dili, ironik yaklaşımıyla ritmi yüksek bir anlatı yakalıyor. Bununla da kalmıyor, araya kattığı mizahi öğeler ve merak unsurlarıyla okuru öyküye bağlayıp okumayı sürekli kılıyor.
Buraya kadar yazılanlardan yola çıkarak, eseri yetişkin öykü kitabı gibi algılayabilirsiniz. Ama biliyoruz ki, iyi bir çocuk öykü kitabının yaş sınırı yoktur. Yetişkinler de, çocuklar da, gençler de aynı zevkle okuyabilirler. Siz de kitabı okumaya başlayınca elinizden bırakamayacaksınız. Hele bir de bu güzel öyküyü, çocuklarınızla birlikte okursanız, onlarla eğlenceli saatleri paylaşacağınıza eminim.
Güzin Öztürk; Veliler Bit Peşinde, Yakın Kitabevi & Yayınevi, 2025, 96s.
Açık Kürsü'de yayımlanan içerikler, doğrudan yazarın kendi sorumluluğundadır.
Eksi 18 Edebiyat Topluluğu'nun görüşlerini yansıtmayabilir.