Türk Edebiyatı’nda en güzel deniz öyküleri yazarı Halikarnas Balıkçısı lakaplı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın eserlerinden esinlenen kısımlar ayrıca anlamlı. İlk bölümde onun anlatılarına göndermelerle bezenen fantastik canlandırmalar çok etkileyici. Balıkçının bir eserinin adı olan “Aganta Burinta Burunina” hikâye boyunca daha başka birçok denizcilik terimiyle yoldaşımız oluyor. Biz de kitap boyunca kahramanlarımızla beraber heyecan verici bir seyrin içine çekiliyoruz. 

Bu yolculuk çocuklara çabuk ve doğru karar vermeyi, mücadele ruhunu, rekabetin yerine dayanışma duygusunu, hepsinden de önemlisi deniz sevgisini tanıtacaktır. Oya Uslu güzel iletilerini kitabın nefes nefese okunan macerası içerisine, deniz kokusu ve içtenlikle sindirmeyi başarmış. 

Ünlü denizcilerin adının anıldığı, yaşamlarından kesitler verildiği, İzmir liman ve müzelerinin gezildiği keyifli olduğu kadar heyecan verici bir yolculuktur. Okuma süresince Yağız’la duygudaş olup bizler de ağzımızda şu cümlelerle pupa yelken dünyayı gezmek istiyoruz.

“Denizin damlasıyım, köpüğüyüm, rüzgârın esintisiyim. Bazen meltem, bazen fırtınayım ben de onlar gibi.” Bizde tıpkı Yağız ve dostları gibi mavi parlak elbiseli, üzerine yıldızların saçıldığı denizin tutkunu oluyoruz. Mis gibi iyotlu havasıyla ciğerlerimizi dolduruyoruz. 

İskota, pupa, orsa ve apaz seyri, küpeşte, yeke, kavança, küpeşte, tramola gibi denizcilik terimleri için arka sayfada ufak bir sözlük bölümü de okuyanın çok işine yarayacak. İyi düşünülmüş bir ayrıntı. 

Hikâyenin en sürükleyici yeri yasak avcılarla kahramanlarımızın yaşadığı macera bölümü. Karşılaşmaları sırasında içimiz cız ediyor, nasıl sonuçlandığını ise okuyunca öğrenmeye ne dersiniz?

Açık Kürsü'de yayımlanan içerikler, doğrudan yazarın kendi sorumluluğundadır.

Eksi 18 Edebiyat Topluluğu'nun görüşlerini yansıtmayabilir.