Dron Aysel için

Nermin Şenol30 Aralık 2021
Okuma Süresi: 5 dakika

Kitabı elime aldım. İlk sayfasını açtım. Nalan Yılmaz’ın kısa özgeçmişinden sonra bir sayfa daha çevirdim. İşte, bu benim sayfam. Nalan imzalamış ve “Yaşama sevincin hep sürsün,” diye yazmış. Bana öykülerini özetlemiş. Her biri yaşama sevinciyle iç içe. Okurken yer yer gülüyorum. İnce ince işliyor mizahını. 

Bugün başka öyküleri okurken dikkatimi çeken bir şey oldu. Okuduğum öyküler yeniden yazılabilirdi. Sıralaması değişir, iletisi değişir, diyaloglar silinip yenileri yazılabilirdi. Bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Bunu fark ettikten sonra Nalan’ın Dron Aysel’ini düşündüm. Bu öyküler beni yeniden yaz demiyor, yazma olanağı da tanımıyordu. Her şeyiyle bitmişti. Diyaloglar, iletiler, düşünceler, her şey oldukça açık ve net. Doğrusu bu son şeklini nasıl aldığını merak ediyordum ki sonunda öğrendim. Defalarca yazılmış ve dikkatle incelenmiş. Öyle titiz çalışılmış ki imrenmemek elde değil. 

Kitapta, dokuz yaş ve üzerindeki çocuklar için seslendirilmeyi bekleyen dört öykü var. Bu öykülerin çocukları daha ilk paragrafında sarabileceklerinden hiç kuşkum yok. Öyle ki her çocuk öyküyü kısaca anlatabilir. Bu da öykülerin değerlendirilmesinde dikkate alınan bir noktadır. Çocuklar okuduklarını anlıyor ve anlatabiliyor mu? Evet; hem anlıyor hem de anlatabiliyor. Anlatımları zorlaştıracak iç seslendirmeler, geçmişe dönmeler, düşünceler yok denilebilecek kadar az. Diyaloglar açık, net, anlaşılır ve günlük hayatta karşılaşılabilir şekilde. Bunlar da öyküleri anlaşılır ve anlatımı kolay olmasını sağlıyor.  

Görsele tıklayabilirsiniz.

Dört öykü de birbirinden güzel ama içlerinden birine öncelik vermem istense, kitaptaki son öykü olan “Petito Aşkı” derim. Öykülerinde hayvanlara yer veriyor ama bu öyküde yazar kendisini ele veriyor. Hayvanlara yaklaşımı, sevgisi açıkça gözlenebiliyor. Herkes kalemini eline alıp yazının başına oturduğunda ilk aklına gelen hayvanlarla ilgili öykü yazmak olur. Ya başımızdan geçmiş bir olaydır ya da dinlediğimiz bir hikâye. İşte bu öykü gerçekten başından geçmiş gibi doğal, içten, yapmacıksız, gösterişsiz sevgiyle kaleme alınmıştır. Yazar hayvanlarla ilgili başka öyküler yazsa bu özelliklerinden dolayı sevilerek  okunan öyküler sıralamasında başlarda yer alır. Hayvan sevgisinin ne olduğunu, sevgimizi dostlarımıza nasıl göstereceğimizi ilk başlarda büyüklerimizden görürüz okuruz öğreniriz. Bir veteriner hekim olarak gönül rahatlığıyla bu sevgiyi öğretmesi için yazara çocuğumu teslim ederim. 

Dikkatimi çeken sevimli bir diğer öykü “Atımı Getirin”. Her zaman yaptıklarına müdahale eden yetişkinlerden biraz uzak kalan anneanne ile çocuğun öyküsü. Anneanne, fantastik dünyasından gerçek dünyaya selam çakıyor torunuyla birlikte. Fantastik ile gerçekçilik öyle harmanlanıyor ki hemen gözlerimin önünde canlanıveriyor. Oldukça gerçekçi yani. Anneanne torun her okurun kafasında farklı canlanacak. Çünkü kişiler betimlenmiyor. Ben, kendimi anneannemle canlandırıyorum. Ah anneanne. 

“Dron Aysel” öyküsü yetişkinleri eleştiren, çocukların yanında duran bir öykü. Burada da anlatılanlar her ne kadar kurgu ve abartı olsa da mizah olsa da annelere ayna tutuyor. Diyaloglar harika. Ne eksik ne fazla. Sadece bu öykü üzerine hep birlikte sabaha kadar konuşabiliriz. Bize yapılanları ve bizim çocuklara yaptıklarımızı anlatırız birbirimize.

“İkizler ve Selin” öyküsü de çok güzel. Düşündüren, gülümseten, şaşırtan… Yine bir hayvanla şaşırtıyor beni; kurbağa. 

Güzel bir kitap güzel bir dostluğun başlangıcıdır.

Hasan Karaca kitabın kapak resminin ve iç sayfalardaki her öykünün başında yer alan resimlerin çizeri. Öykü karakterlerini çok güzel çizgileriyle canlandırmış. Kalemine sağlık çizerimizin.  Çizgilerini, yaratıcılığını seviyorum. Okul öncesi resimli kitapları olan Hasan Karaca'nın çizgilerinin kendine özgülüğü çok dikkat çekiyor. Yalnızca kitaplarındaki resimler üzerine yazmak daha doğru. Neden olmasın?

Kitabın yazarı Nalan Yılmaz ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi almak isterseniz, görsele tıklayabilirsiniz.

Açık Kürsü'de yayımlanan içerikler, doğrudan yazarın kendi sorumluluğundadır.

Eksi 18 Edebiyat Topluluğu'nun görüşlerini yansıtmayabilir.