Bilgi Çağında Türkçenin Durumu

Gülay Pamuk,  15 Şubat 2021
Okuma Süresi: 10 dakika

Dil, bir milletin; tarihsel, kültürel, sosyal benliğini oluşturan ve içindeki bireyleri maddi ve manevi yönden ortak bir değerde buluşturan canlı bir varlıktır. Böylesine bir değeri en doğru şekilde sahiplenmek, onu dış etmenlerin yıpratıcı etkisinden korumak, insanın kendi öz benliğini korumak kadar önemlidir. Diline yeterince hâkim olmayan bir insan, düşüncelerini doğru yönetemez ve duygularını doğru bir şekilde ifade edemez. Bunların sonucunda birey olarak varlığının anlamlılığı değer kaybeder. Böyle bireylerden oluşan bir toplum da kültürel, siyasal, ekonomik ve bilimsel yönlerden geride kalır.

Peki, dil nasıl bozulur ya da yozlaşır?

Dilin bozulması ve yozlaşmasına sebep olan birçok neden vardır. Bunlardan biri; teknolojik gelişmelerin, yaratıldığı dilden değiştirilmeden diğer dillere olduğu gibi aktarılmasıdır. Türkçe de bu durumdan oldukça fazla etkilenen dillerin başında gelmektedir. Özellikle internet çağında olduğumuz bu dönemde, sosyal ağlar, oyunlar, akıllı telefonlardan iletilen kısa mesajlarda bu duruma sık rastlıyoruz. İngilizce, genel olarak en çok kullanılan ve Türkçeye en çok bu anlamda giren dillerin başında gelmektedir.

Gezgin ve Silahsızoğlu (2016)’nun, “Bilişim Teknolojilerinin Türkçeye Etkisi” adlı makalelerinde, öğretmen adaylarının görüşleri alınmış olup; Türkçe/İngilizce karışımı sözcük kullanımı, imla kurallarına uyum ve kısaltma kullanımı konusunda olumsuz görüş bildirdikleri görülmüştür.

Ulaş ve Sevim(2010)’in, “İnternet Ortamındaki Türkçenin Genel Durumu” adlı derleme makalelerinde, internetin dilimizi nasıl etkilediğini gösteren çalışmalar yer almaktadır. “Diller arasında gerçekleşen etkileşimler, kültürel alışveriş ve bilgi paylaşımının arttığı çağımızda çok doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat olaya Türkçe açısından baktığımız zaman karşılıklı bir etkileşimden değil, ancak tek taraflı bir etkilenmeden söz edebiliyoruz. Çünkü internet ve msn kullanımının artmasıyla birlikte Türkçe ses, kelime ve cümle yapılarında İngilizcenin açtığı ağır bir tahrif ile karşılaşıyoruz. Artık Türkçe kısaltmalar İngilizce seslendiriliyor ve Türkçe terimler yerine İngilizce terimler kullanılıyor”(Ulaş ve Sevim,2010;188).

Teknolojik gelişmelerin Türkçe üzerindeki diğer olumsuz yönlerden bazıları; uygunsuz kısaltmaların kullanılması ve imlâ kurallarına uyulmamasıdır. Özellikle Z kuşağının akıllı telefonlarla hızlı bir şekilde mesajlaşması buna sebep olarak gösterilmektedir.

Türkçenin teknolojik gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmesi; bireysel, toplumsal, kültürel ve birçok yönden geride kalmamıza sebep olacaktır.

1.Türkçeye Giren Yabancı Terimlerin Kullanımı

Bir dile yabancı terimin yerleşmesi, o dilin saflığını bozar. Unutulmamalıdır ki bir dil doğallığından ne kadar çok uzaklaşırsa, o denli yok olmaya mahkûm olur.

Türkçeye giren yabancı terimlere bazı örnekler verelim. Mesela sosyal medyada bir paylaşımı “beğendim” demek yerine “likeladım (laykladım)” denmesiyle, yabancı kökenli bir dile Türkçe ek verilmesi durumunu görüyoruz. Böylelikle yarı İngilizce, yarı Türkçe olan anlamsız bir sözcük oluşmuştur. Türkçe karşılığı “öz çekim” olarak belirlenmiş olan, ancak çoğunlukta İngilizce karşılığı olan “selfie” kelimesinin daha yaygın kullanılması da Türkçeye girmiş yabancı kelimelere örnek olarak gösterilebilir.

  Gençler arasında kullanılan mesajlaşmalara örnekler verelim:

Görüldüğü gibi yabancı terimlerin Türkçe içinde kullanımı, dilimizi kirletmekte ve yozlaşmasına sebep olmaktadır. Böyle bir dil kabul edilemez sonuçlar doğuracaktır. Dil, bir milletin en temel yapı taşlarından biridir. Dili bozulan bir devlet, milli değerlerini yavaş yavaş kaybeder.  Kültürel bozulmadan, tarihsel ilerleyişin durmasına kadar olumsuz etkiler meydana gelir.

Türkçenin saf kalabilmesi için çözüm önerileri neler olabilir? Elbette ki öncelikle dilimize sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerekir. Teknolojinin bize kazandırdığı olumlu özellikleri kullanmalı, olumsuz özellikleri için de hazırlıklı olmalıyız. Yabancı terimler için okullarda bilgi okuryazarlığı eğitimi verilebilir. Türkçe öğretmenlerine, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerine ve Bilişim Teknolojisi öğretmenlerine bu konuda eğitim verilmesi sağlanabilir. Türk Dil Kurumu ve dilbilimciler, yeni kelime üretimi açısından aktif çalışmalar yapabilir. Gençler için bu konunun önemi konusunda bilgilendirici yayınlar hazırlanabilir.

2.Kısaltmaların Kullanımı

Özellikle gençlerimizin birbirleriyle olan mesajlaşmaları ve sosyal medya kullanımlarında oldukça sık gördüğümüz durumlardan biri de kısaltmaların kullanımlarıdır. Sesli harfleri yazmama, kelimelerin baş harfini kullanarak yapılan kısaltmalar, konuşma dilinin yazı diline olduğu gibi aktarılmasından kaynaklanan bazı eklerin yazılmaması gibi durumlar en çok görülen olumsuz etkilenmelerdir.

“İnternet ortamındaki alelacele yazışmalarda, büyük - küçük harfin yazımına, noktalama işaretlerinin kullanımına hiç dikkat edilmemektedir. Yeterli zamanı olmadığını söyleyen, oysa zamanın büyük bölümünü bu ortamda geçiren insanlar, resmi bir yazı yazmaları gerektiği durumlarda bu alışkınlıklarını devam ettirebilir veya doğru yazımını unutabilirler. Bu durumda Türkçe açısından hiç hoş olmayan sonuçlar çıkacağı muhakkaktır”(Kara,2006;157).

  Kullanılan kısaltmalara bazı örnekler verelim:

Görüldüğü gibi bu tür kısaltmalar, Türkçemizin yazı dilindeki kullanımının bozulmasına sebebiyet verebilir. Dilimizi her anlamda korumak, değerlerimize sahip çıkmak demektir. Bu nedenle bu tür kısaltmaları kullanmamalı, kullananları da uyarmalıyız. Okullarda eğitmenlerimiz, öğrencilere bu konuda eğitimler vermeli, onların duyarlılığını artırmalıdır.

3.İmla Kuralları ve Noktalama İşaretleri

İmla kuralları, bir dilin olmazsa olmazıdır. İmla kuralı olmayan bir dilde anlam karışıklıkları, yanlış anlaşılmalar meydana gelir. Aynı şekilde noktalama işaretleri de bu anlamda önemlidir. Noktalama işaretlerinin yanlış kullanımı veya kullanılmaması ifade edilen kavramın yanlış anlaşılmasına sebebiyet verebilir. Teknolojinin gelişmesiyle ve internet kullanımının artmasıyla, sosyal medyada yapılan paylaşımlarda bu kurallara dikkat edilmediği sıkça gözlenmektedir.

Dilin kurallarına uyulmadığı zaman, düşünce ve duygularda karmaşa başlar. İnsanın kavrayışı ve hisleri bozulur ve kendini ifade etmesi zorlaşır. Böyle bireylerden oluşan bir toplumun her yönden kayba uğrayacağı kesindir.

Dilimizin kurallarına uymak için eğitime önem vermeli, bu konunun önemi konusunda yayınlar hazırlanmalı, gerekirse kamu spotları oluşturulmalıdır.

Sonuç

Teknolojik gelişmelerin dil üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmanın yolu yasaklarla değil, bilinçlendirmeyle olur. Teknolojik gelişmelerin Türkçeye zarar vermemesi için, çalışmalar yapılmalı, dil kurallarının iletişimdeki önemi ve gerekliliğine yönelik farkındalık oluşturulmalıdır.

“Dil etkileşimlerinde her zaman üreten toplumun dili daha baskın olmaktadır. Bunun için işe bilim, sanat ve özellikle teknolojide üretici bir toplum olarak başlamalıyız. Üretmeden tüketmek siyasî ve iktisadî alanda olduğu gibi dil alanında da bir büzülmeye, giderek yok olmaya götürür. Felsefe ve bilim üretmeyen bir toplum önce kelimeler almaya başlar; sonra kendi dilini yetersiz görüp dilini değiştirmeye kalkışır. Baş döndürücü bilimsel gelişmelerin yaşandığı günümüz dünyasında tek tek kelimeleri, kavramları karşılamaya, çevirmeye kalkışmak çoğu zaman onları üretmekten daha yorucu bir iş halini almakta ve bunun yerine bu başarıların ortaya konulduğu dillerin kullanımı gündeme gelmektedir. Türkçenin geleceğini bu açıdan değerlendirirsek iç açıcı bir manzarayla karşılaşamayız”(Develi, 2008).

Türkçe ve Türk dili ve edebiyatı öğretmenleri, dilin kurallarının neden önemli olduğunu öğrencilerine en iyi şekilde aktarması ve kavratması gerekmektedir. Yine öğretmenlerimizin, Bilgisayar teknolojileri ve Temel bilgi teknolojileri dersleri alması, hizmet içi kurslara katılması sağlanabilir. Bilgi okuryazarlığı yaygınlaştırılarak, bilinçli bir terminolojinin oluşması sağlanabilir. Böylelikle yabancı terimlerin Türkçe karşılıkları bulunarak, öğrencilere doğrusu anlatılabilir ve kullanımı desteklenebilir.

“Bilişim Teknolojilerinin olanaklarından yararlanarak dilin özenli ve bilinçli kullanımının sağlanmasına yönelik öğretici programlar, oyunlar, bulmacalar vb.nin hazırlanmasının, Türkçe ve Bilişim Teknolojileri alanında çalışan akademisyen ve uzmanların bu konuda işbirliği yaparak çözümler üretmesinin yararlı olduğu düşünülmektedir. Özellikle İngilizce bilişim terimlerinin Türkçe karşılıkları üzerinde çalışmalar yapmak ve bu Türkçe terimlerin uygunluğu önem arz etmektedir”(Ören, 1998).

“Bilişim Teknolojilerinin yaygın kullanımı, ‘hız’ı ve dolayısıyla kelimelerin kuralsız bir biçimde kısaltılmasını beraberinde getirmektedir. Türkçe derslerinde kısaltma kuralları konusuna ağırlık verilmesi, kısaltmaların kurala uygun ve standart biçimde yapılmasını sağlayabilir”(Gezgin ve Silahsızoğu, 2016).

Türkçenin, bilgi çağında bozulmadan var olması için toplumumuzdaki her bireye görevler düşmektedir. Bu konuda farkındalık oluşturmak için çalışmalar yapılmalı ve gerekli eğitsel destekler verilmelidir. Bilgi teknolojisine uygun terim bilim çalışmaları yapılarak, Türkçenin zenginleşmesine katkıda bulunulmalıdır. Unutmayalım ki dil, bir ulusu bir arada tutan en önemli varlıktır.

Kaynakça

Açık Kürsü'de yayımlanan içerikler, doğrudan yazarın kendi sorumluluğundadır.

Eksi 18 Edebiyat Topluluğu'nun görüşlerini yansıtmayabilir.