Kent Çocukları

Çocuk, kent yaşamı içinde varlığını gösteremeyen bir varlık.

Günümüzde sokak oyunları yok olmaya yüz tutmuş, devasa bina ve caddeler her yanı işgal etmiş durumda. Bedensel ölçülerinin büyük kentlere uyum sağlayamaması, yoğun trafik içinde güvenliklerinin olmaması, kalabalık ortamlarda savunmasız kalmaları onların inisiyatifinde değil. Bu durum onların kentsel yaşam pratiklerine ket vururken yaşadıkları kente ait hissetmemelerine dolayısıyla yabancılaşmalarına ve en nihayetinde de sevmemelerine yol açabilir.

Tanıtım / 12 Kasım 2022 Cumartesi, İzmir

Proje Ekibi

Yazarlarımız

Proje Tanıtım Toplantısı

Okuma ve İzleme Önerileri

Elif Çelebi, 10 Mayıs 2021

Sevgili Elif Çelebi ile "çocuğun bulunduğu kente ait hissetmesini kitaplarla sağlamak" üzerine sohbet ettik. Aynı zamanda mimar olan Elif ile kent yaşamını, bu yaşam içerisinde çocuklara ayrılan alanı konuştuk. Kentin geçmişi ve bugünü ile ilgili çocukların farkındalığı ve bu farkındalığa yardımcı olabilecek çocuk edebiyatı ürünlerini örnekledik. Yeni projeler için ilk adımı attık bile :)

Elif Çelebi hakkında fazla bilgi almak için görsele tıklayabilirsiniz.

Elif Çelebi, 15 Eylül 2021
Okuma Süresi: 14 dakika

Çoğumuz şehirliyiz. Yoksa kentli mi? Belki de kentli olmaya çalışan zavallı şehirlilerizdir. Ne demiş mimar Cengiz Bektaş “Kent insanın, en insan olduğu yerdir…” Bu yazıda kavramsal farklılıkları tanımlamaya çalışırken, “aidiyet duygusu” çerçevesinde kenti, çocuk özelinde sorgulamak istiyorum ve tabii ki kitaplar bana her zamanki gibi destek olacak. (devamını okumak için tıklayınız.)

Kentteki Mekanlar

  • Kurumsal mekânlar: Gündüz bakım evleri, kreşler, okullar, okul avluları, spor parkları, temalı parklar

  • Kamusal mekânlar: Sokaklar, kaldırımlar, parklar, patikalar, alışveriş merkezleri, su kıyıları, plajlar

  • Özel mekânlar: Ev, araba

  • Keşfedilen mekânlar: Boş arsalar, doğal alanlar, su kıyıları, sokak köşeleri

  • Keşfedilen, girişi kısıtlanmış mekânlar: Keşif macera mekânları, boş arsalar, harabeler

  • Issızlık: Kentsel ıssız alanlar, doğal alanlar

  • Yeni ve yaratıcı mekânlar: Bahçeler, okul bahçeleri, çiftlikler, yeşil yollar, kaykay parkları, kırsal yollar, siber mekânlar (sanal bilgisayar oyunları)

Çocuk Dostu Kent

Çocuk dostu kentler, gençlerin / çocukların aşağıda sıralanan haklarını garanti altına almayı hedefler (Riggio, 2002):

  • Yaşanan kentle ilgili alınan kararlara dahil olma

  • Nasıl bir kent istedikleri konusunda fikirlerini ifade etme

  • Aile, toplum ve sosyal hayata katılma

  • Sağlık, eğitim ve barınma gibi temel hizmetlere erişme

  • Sağlıklı su içme ve uygun sağlık koruma koşullarına ulaşma

  • Sömürü, istismar ve şiddetten korunma

  • Sokakta kendi başına güvenle yürüyebilme

  • Arkadaşlarla bir araya gelme ve oynama

  • Bitkiler ve hayvanlar için yeşil alana sahip olma

  • Kirlenmemiş ve sürdürülebilir çevrede yaşama

  • Kültürel ve sosyal etkinliklere katılma

  • Desteklenme, sevilme ve ilgi görme

Barış Kenti

  • Yaşadığımız kentlerde, mahallelerde, sokaklarda, evlerde barış kültürü hâkim mi?

  • Var olduğumuz mekânları barış kültürüne nasıl yaklaştırabiliriz? Kent, bir barış mekânı olarak düşünülebilir mi?

  • Barış kültürünün kente yansımaları neler olabilir? Barış kültürüyle hemhal bir kent yaratabilir miyiz? Barışın kentleri için neleri dönüştürmek gerekir?

Proje Hakkında

Proje sahibinin adı soyadı

Elif Çelebi

Proje ekibindeki kişi ya da kişilerin adı soyadı

Nevzat Süer Sezgin, Yusuf Çağlayan

Projenizin adı

Kent Çocukları Öykü Derlemesi

Projenizin gerekçesi

Çocuk, kent yaşamı içinde varlığını gösteremeyen bir varlık. Günümüzde sokak oyunları yok olmaya yüz tutmuş, devasa bina ve caddeler her yanı işgal etmiş durumda. Bedensel ölçülerinin büyük kentlere uyum sağlayamaması, yoğun trafik içinde güvenliklerinin olmaması, kalabalık ortamlarda savunmasız kalmaları onların inisiyatifinde değil. Bu durum onların kentsel yaşam pratiklerine ket vururken yaşadıkları kente ait hissetmemelerine dolayısıyla yabancılaşmalarına ve en nihayetinde de sevmemelerine yol açabilir.

Kamusal haklarını hiç kullanamayan; gelir düzeyi yüksek kesimlerdeki kentten yalıtılanlar ile engellilerden tutun da, geçim sıkıntısı nedeniyle çalıştırılan, savaş vb. nedenlerle göç edenlere kadar tüm çocukların, fiziksel ve psikolojik kentsel zorluklar yaşadığını algılamak zor değil. Çocukların kendini ifade edebilecekleri herhangi bir aile ortamı ya da sosyal platform bulamadıkları ise bir gerçek.

Projenizin amaçları

  • Geçici ama etkileri kalıcı bir dönem olan çocukluğun nasıl geçirildiğinin, toplumun geleceğine ne şekilde yön vereceğinin önemini hem çocuklara hem yetişkinlere öykülerle anlatmak ve kitaplaştırmak

  • Kentte doğduğu halde yaşadığı çevreyi deneyimleyemeyen, yeni bir hayat kurma hayaliyle kente göç eden, çalıştırılan, yaşamsal varoluşlarının yapıtaşı “oyun hakkı”na ulaşamayan, hızlı değişim/dönüşüm sonucu hafıza kültürü edinemeyen, özgürce koşamayan, ağaca tırmanamayan, kuşları gözlemleyemeyen, çamurda zıplayamayan, bazen kentin büyüklüğünde bazen de dört duvar arasında kaybolan… Kısacası kent yaşamı içinde temel bedensel, sosyal, duygusal, bilişsel ve cinsel gelişimleri eksik kalan, tüm çocukların sesi olmak için bu projeyi yürütmek

  • Dünya üzerindeki eşitsizlik ve yoksulluktan en fazla çocukların etkilendiğini, çevresel koşulların şehir merkezindekilerden dezavantajlı bölgedekilere kadar tüm çocuklar için iyileştirilmesinin hayati önem taşıdığını ve yaşanabilir bir çevrede yetişen çocuğun gelecekte kentine sahip çıkan yetişkin bir birey olabileceğini vurgulayarak edebiyatın dönüştürücü ve estetik diliyle kalıcı kılmak

Projenizin hedef kitlesi

8-12 yaş aralığındaki okurlar

Projenizin süresi

Ekim 2021 – Kasım 2022

Projenizin aşamaları

  • 1 Ekim 2021, projenin ilgili yazarlara duyurulması

  • 15 Aralık 2021, öykülerin son gönderilme tarihi

  • 15 Ocak 2022, seçilen öykülerin duyurulması

  • 12 Kasım 2022, tanıtım etkinliklerinin başlaması